Yöneti̇ci̇ Yönetici 8 saat önce
Yönetici Yönetici 2 yıl önce yazdı
Yönetici Yönetici 2 yıl önce yazdı
Diyabet (şeker hastalığı), kan şekerinin (glikozun) normal seviyenin üzerine çıkmasına neden olan kronik bir hastalıktır. Pankreasın yeterli insülin üretememesi ya da üretilen insülinin etkili bir şekilde kullanılamaması sonucunda ortaya çıkar.
Diyabetin en yaygın iki tipi vardır:
- Tip 1 Diyabet: Genellikle çocukluk veya genç yaşta başlar. Vücut hiç insülin üretemez veya çok az üretir. Ömür boyu insülin tedavisi gerektirir.
- Tip 2 Diyabet: Daha çok erişkinlerde görülür. Vücut insülini yeterince kullanamaz (insülin direnci). Sağlıksız yaşam tarzı, obezite ve genetik yatkınlık etkili olabilir.
Her iki tipte de kan şekeri yüksekliği, uzun vadede göz, böbrek, kalp, damar ve sinirlerde ciddi hasarlara yol açabilir. Bu nedenle, diyabetin erken teşhisi ve doğru yönetimi hayati önem taşır.
HbA1c, kandaki hemoglobin molekülüne bağlanan şekerin (glikozun) oranını gösterir. Basit bir kan testiyle ölçülür. Son 2-3 ay içerisindeki ortalama kan şekeri seviyesini yansıtır; bu nedenle diyabetin tanısı, tedavisi ve uzun dönem kontrolünde en güvenilir göstergelerden biri olarak kabul edilir.
- Normal: %5.7'nin altındaki HbA1c değeri, sağlıklı kan şekeri kontrolüne işaret eder.
- Prediyabet: %5.7 - %6.4 arası HbA1c, diyabete yatkınlık veya “gizli şeker” durumunu gösterir. Bu dönemde yaşam tarzı değişikliği ile diyabetin önüne geçilebilir.
- Diyabet: %6.5 ve üzeri HbA1c değeri, diyabet tanısı için kullanılır. Bu düzeyde diyabetli kabul edilir ve tedaviye başlanmalıdır.
- Genel Hedef: Çoğu diyabetli birey için %7 veya daha düşük bir HbA1c değeri hedeflenir. Bu, diyabete bağlı organ hasarlarının riskini azaltır.
- Kişiye Özel Hedefler: Yaşlı hastalar, uzun süredir diyabeti olanlar, hipoglisemi (şeker düşüklüğü) riski yüksek olanlar veya başka hastalığı bulunanlarda hedef %7.5-8 olabilir. Genç ve komplikasyonu olmayanlarda ise %6.5 civarı daha uygun olabilir.
- Doktor Tavsiyesi: En doğru HbA1c hedefi, hastanın genel durumu ve yaşam koşulları göz önüne alınarak, mutlaka hekimi tarafından belirlenmelidir.
Diyabet, sürekli takip ve disiplin gerektiren bir hastalıktır. Sadece anlık kan şekeri ölçümleri değil, HbA1c ile uzun dönemli kontrol de şarttır.
Diyabetli bireylerin:
- Her 3-6 ayda bir HbA1c testini yaptırması,
- Kan şekerini ve insülin/ilaç dozlarını doktorunun önerdiği şekilde izlemesi,
- Düzenli göz, böbrek, ayak ve kalp kontrollerini ihmal etmemesi gerekir.
1. Sağlıklı ve Dengeli Beslenme: Karbonhidratların doğru miktarda ve düzenli alınması, liften zengin gıdalar, işlenmiş şekerlerden kaçınmak.
2. Düzenli Egzersiz: Haftada en az 150 dakika tempolu yürüyüş, yüzme, bisiklet veya uygun fiziksel aktivite; hem kan şekeri kontrolüne hem de kilo yönetimine yardımcı olur.
3. İlaç veya İnsülin Kullanımı: Doktorun reçete ettiği ilaçlar/insülinler zamanında ve önerilen dozda kullanılmalıdır.
4. Düzenli Kontroller ve Testler: HbA1c’nin yanı sıra göz, böbrek, kalp ve ayak muayeneleri de diyabet komplikasyonlarının önlenmesi için gereklidir.
5. Eğitim ve Destek: Diyabet hakkında bilgi sahibi olmak, beslenme ve egzersiz konusunda bilinçlenmek, motivasyonu artırır ve yaşam kalitesini yükseltir.
Her diyabetli birey farklıdır! Hedefler; yaş, cinsiyet, genel sağlık durumu, diyabet süresi, eşlik eden hastalıklar ve yaşam koşullarına göre değişebilir.
Bazı hastalarda daha sıkı kan şekeri kontrolü riskli olabilir; özellikle yaşlı, yalnız yaşayan, hipoglisemi farkındalığı az olan kişilerde çok düşük HbA1c hedefleri uygun değildir.
Bu nedenle hedefler, mutlaka doktor ile birlikte belirlenmelidir.
Hayır. Diyabetin başarıyla yönetilmesi için HbA1c değeri önemli bir parametre olsa da;
- Günlük kan şekeri ölçümleri,
- Açlık/tokluk glukozu,
- Tansiyon, kolesterol ve böbrek fonksiyon testleri de mutlaka izlenmelidir.
Ayrıca psikolojik destek, stres yönetimi ve uyku düzeni de diyabet kontrolünü doğrudan etkiler.
HbA1c testi, diyabetin uzun dönem yönetiminde en güvenilir kılavuzdur. Ancak asıl hedef; sadece sayısal değerleri normale çekmek değil, sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmektir.
Düzenli doktor kontrolü, kişisel hedef belirleme, sağlıklı beslenme ve egzersizle diyabetle uzun ve aktif bir hayat yaşamak mümkündür.
Unutmayın; sorularınızı ve kaygılarınızı mutlaka doktorunuzla paylaşın, diyabet yönetimini bir ekip işi olarak görün!
Diyabet (şeker hastalığı), ağız ve diş sağlığını önemli ölçüde etkileyen bir hastalıktır. Diyabetli bireylerde diş kaybı, diş eti hastalıkları, ağızda iyileşme gecikmeleri ve enfeksiyon riski sağlıklı bireylere göre daha yüksektir. Peki, diyabet hastalarına diş implantı uygulanabilir mi? Uygulanacaksa başarı şansı ve riskler nelerdir? İşte detaylar…
Evet. Günümüzde teknolojinin ve tıbbi bilginin gelişmesiyle birlikte, kontrollü diyabet hastalarında diş implantı uygulaması oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Yani, kan şekeri (HbA1c ve günlük değerler) iyi ayarlanmış ve düzenli takip edilen diyabet hastalarında implant tedavisi güvenle yapılabilir.
Ancak: Kan şekeri kontrolsüz ve uzun süre yüksek seyreden, HbA1c’si hedeflerin çok üzerinde olan veya diyabete bağlı ciddi organ hasarı gelişmiş bireylerde implant uygulaması risklidir ve genellikle ertelenir.
1. Diyabetin Kontrol Altında Olması Şarttır:
- İmplant cerrahisinden önce HbA1c değerinin genellikle %7’nin altında olması önerilir.
- Operasyon öncesi ve sonrası kan şekeri düzenli izlenmeli ve gerekirse endokrinoloji doktoru ile işbirliği yapılmalıdır.
2. Diş Eti ve Kemik Sağlığı Değerlendirilmeli:
- Diyabet, diş eti hastalıkları ve kemik erimesi riskini artırır. Bu nedenle, implant öncesi ağızda aktif enfeksiyon veya ileri periodontitis olmaması gerekir.
3. İyileşme Süresi ve Enfeksiyon Riski:
- Diyabetli bireylerde yara iyileşmesi daha uzun sürebilir ve enfeksiyon riski yüksektir. Steril cerrahi teknik ve antibiyotik desteği gerekebilir.
4. Düzenli Kontrol ve Bakım:
- İmplant sonrası bakımda ağız hijyenine maksimum özen gösterilmeli, diş hekimi kontrolleri ihmal edilmemelidir.
- Gerekirse profesyonel diş temizliği ve eğitim verilmelidir.
5. Yaşam Tarzı ve Alışkanlıklar:
- Sigara kullanımı, implant başarısını diyabet hastalarında daha fazla olumsuz etkiler. Sigara içen diyabetli hastalarda başarı şansı düşer.
- İmplant kararı öncesinde hem diş hekiminiz hem de diyabet doktorunuzla birlikte değerlendirme yapın.
- Ameliyat öncesi ve sonrası kan şekerinizi düzenli ölçün ve kaydedin.
- Antibiyotik ve ağrı kesici ilaçlarınızı hekiminizin önerisine uygun şekilde kullanın.
- Ağız bakımınızı aksatmayın, özellikle implant bölgesinde fırçalama ve diş ipi kullanımına dikkat edin.
- İmplant sonrasında olağandışı ağrı, kızarıklık veya şişlik durumunda hemen hekiminize başvurun.
Diyabetli hastalarda doğru planlama, iyi kan şekeri kontrolü ve titiz cerrahi uygulamalarla diş implantı güvenle yapılabilir ve uzun ömürlü sonuçlar elde edilebilir. Ancak her hasta özeldir; karar, kişisel tıbbi durumunuza göre multidisipliner bir yaklaşımla alınmalıdır.
